Google Analytics: Blogunuzu Güçlendirmek İçin 11 Uygulanabilir Yöntem

Konu blog takipçilerinizi artırmak olduğunda, Google Analytics kullanabileceğiniz en faydalı (ve ücretsiz!) araçlardan biridir. Google Ads gibi ücretli reklamlara para harcayarak sitenizde hızlı bir artış sağlamak cazip gelebilir.

Bunun için hemen cüzdanınıza el atmadan önce, sitenizi Google Analytics gösterge tablosuna bağlayın ve bu yeni bilgi düzeyinin keyfini çıkarın.

Blogunuzun farklı elementlerini basitçe analiz ederek Google Analytics sitenizin genel durumu hakkında ve nereleri geliştireceğinize dair size genel bir fikir verebilir.

Ziyaretçi sayıları ve kullanıcının niyeti ile ilgili işin uzmanından bir tavsiye almaktan tutun, mobil dostu içeriklere daha fazla odaklanmanızın gerekli olup olmadığı konusunda sizi bilgilendirmeye kadar sağladıklarıyla Google Analytics hızlı bir şekilde vazgeçilmezler arasına girer.

Google Analytics’in takipçilerinizi arttırmaya yardımcı olacağı 11 yöntemi sıralıyoruz:

İçeriğinizi İyileştirmek

Basitçe ifade etmek gerekirse, takipçilerinizin ilgisini çekecek olan şey içeriğinizdir. Blogunuzun temasını ve tasarımını ne kadar süslü yaparsanız yapın, içeriğiniz ilgi çekici değilse tüm bunlar faydasızdır. Peki, içeriğinizin ilgi çekici olup olmadığını nasıl anlayacaksınız? Bu konuda Google Analytics yardımınıza koşabilir.

En temel ölçümlerden biri sayfa görüntülenme sayısıdır.

Bir sayfa ne kadar görüntülenirse içeriği de o kadar ilgi çekici demektir. Ancak, bakış açınıza birkaç farklı yön katmak da önemlidir.

Hemen çıkma oranınız düşükse, bu içeriğinizin takipçilerinizin ilgisini çektiğinin ve onları diğer yazılarınızı da okumaya teşvik ettiğinin güçlü bir göstergesidir.

Diğer taraftan, hemen çıkma oranının yüksek olması çoğunlukla ziyaretçilerin ya sayfayla ilgili ilk izlenimlerinin iyi olmadığını ya da içeriğin ilk bakışta ilgilerini çekmediğini gösterir.

İyi haber ise, bu meselelerin her ikisinin de çözümü kolaydır.

İlgi çekici içerik konusunda sağlam bir kayda sahip olan sayfalara odaklanarak, nelerin işe yaradığını ve nelerin geliştirilmesi gerektiğini anlamanıza rehberlik etmesi için Google Analytics’i kullanabilirsiniz.

Ziyaretçi Davranışlarını Analiz Etmek ve Geliştirmek

Google Analytics gösterge tablonuzda yer alan önemli ölçümlerden birkaçını bir araya getirerek, ziyaretçilerinizin blogunuzla nasıl etkileşim sağladıklarına somut bir bakış atabilirsiniz. Başarılı olan ve sorunlu olan noktaları belirleyerek içeriklerinizi onların ilgilerine göre şekillendirebilirsiniz.

Bir diğer yardımcı element ise, ziyaretçilerinizi demografik istatistiklere göre ayırmaktır.

Bir gelir ortağı olmayı düşünüyorsanız kitlenizin demografik bilgilerine sahip olmanız ve potansiyel gelir ortaklığı tavsiyelerinizin onlarda işe yarayıp yaramayacağını anlamanız faydalı olacaktır.

Site İçi Aramaları Kontrol Etmek

Kitlenizin blogunuzdan ne gibi talepleri olduğuna dair biraz daha fikir almak isterseniz Davranış sekmesindeki Site Arama Genel Bakış bölümünü kontrol ettiğinizden emin olun.

Bu bölüm, sitenizde ziyaretçiler tarafından yapılan tüm aramaların kaydını içerir ve böylece sitenize girdiklerinde neleri aradıklarına dair güçlü bir fikir verir.

Daha yüksek sayıdaki site aramaları iyi bir gelişmedir, çünkü tıklayıp gitmek yerine ziyaretçiler ilk başta aradıkları içeriği bulmak için sitede kalmayı tercih ederler.

Yeni Ziyaretçi Fırsatlarını Keşfetmek

Google Analytics kitlenizle ilgili yalnızca daha fazla bilgi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda potansiyel ziyaretçilerin ve onları nerede bulabileceğiniz ile ilgili de bilgi verir.

Kitle Edinme sekmesini daha yakından inceleyerek, organik ziyaretçilerinizin büyük çoğunluğunun nerelerden geldiğini belirleyebilirsiniz.

Örneğin, bir Instagram hesabınız varsa ve bu kitlenizi bloglarınıza yönlendirme konusunda oldukça başarılıysanız, bu takipçi yönlendirme işine daha fazla yönelin.

Takipçilerinizin büyük çoğunluğu hâlihazırda bu platformlardan geliyorsa, keşfetmenizi bekleyen daha fazla potansiyel bir kitlenin var olması kuvvetle muhtemeldir.

Dönüşüm Oranınızı Arttırmak İçin Analytics’i Kullanmak

En önemli ölçümlerden biri olan hemen çıkma oranı çoğunlukla yanlış anlaşılır. Bir sayfada geçirilen süre yerine, hemen çıkma oranı yalnızca bir sayfayı okuduktan sonra blogunuzdan çıkan ziyaretçilerin sayısını gösterir.

Her ne kadar kitleniz birçok sebepten ötürü sayfanızdan “hemen çıkabiliyor” olsa da, yüksek hemen çıkma oranı özellikle blog yazarları için ideal bir senaryo değildir.

Okuyucularınızın sadece bir paylaşımınıza bakıp başka hiçbir şeyle ilgilenmemesi yerine, kitlenizin bağlantılara tıklayıp sitenizle etkileşim halinde olmalarını istersiniz. Gelir ortağı olan blog yazarları için bu özellikle önemlidir.

Gelir ortaklarınız için okuyucularınızı potansiyel müşterilere çevirmeniz pasif gelirinizi arttırmanız açısından çok önemli bir adımdır.

Yüksek bir hemen çıkma oranına sahipseniz ve içeriğiniz bir bağlılık yaratmıyorsa veya tıklanan bağlantılara dönüşmüyorsa sitenizin yerleşimini yeniden gözden geçirin. İlgili konuları kolay erişim için kenar çubuğuna koyuyor veya metin bağlantıları şeklinde ekliyor musunuz?

Bir diğer açıdan, yüksek hemen çıkma oranı en basitinden paylaşımlar arasında daha fazla bağlantı veya akış oluşturmanız gerektiği anlamına gelebilir. Belki de bir önceki paylaşımınıza gidip, metnin sonuna bir CTA (harekete geçirici mesaj) eklemelisiniz.

Bunlar kolayca entegre edilebilen çözümlerdir ve kitlenizin sitenizde daha uzun süre kalmasını sağlarlar.

En İyi Paylaşımlarınızı Belirlemek ve Onların Başarılarını Çoğaltmak

Google Analytics’in en iyi özelliklerinden biri sitenize sayfa sayfa bakma şansı tanımasıdır. Üstün performansı olan, başarılı sayfalara veya paylaşımlara sahipseniz içeriğinizi karşılaştırabilir ve neyin bu kadar işe yaradığını görebilirsiniz.

Son moda bir anahtar sözcük seçmenin yanı sıra, bir yazının görünebilirliğini ve potansiyel trafiğini etkileyen daha birçok şey vardır. Bir sayfanın nispeten bu kadar iyi olmasının nedenini belirlediğinizde, diğer gönderilerinizi oluşturmak için onu bir şablon olarak kullanın.

Hatta bunu bir adım daha ileri götürebilir ve benzer içerikle birkaç farklı paylaşım stili yaratabilirsiniz. Hangisinin istikrarlı bir şekilde daha iyi performans sağladığını gördükçe, kitlenizin içeriğinizde ne aradığına dair daha net bir fikriniz olacaktır.

Kullanıcı Deneyiminizi Geliştirmek

Kullanıcı davranışı eskiden bir blogun performansının böylesine büyük bir kısmını oluşturmuyordu, ancak geçtiğimiz birkaç sene içerisinde bir sitenin Google sıralamasında nerede olduğu önemli bir faktör haline geldi. Google açısından baktığınızda bu değişim mantıklıdır.

Siteleri arama sonuçlarına göre sıralarken Google görüntüleyen kişinin olabilecek en uygun siteleri görmesini ister. Bir site üst bilgisinde doğru arama terimlerini içeriyor olsa da, bir zamanlar üst sıraları garantilerken kötü kullanıcı davranışı o siteyi aşağılara çekebilir.

Şayet siteniz insanların ilgisini çektiğini ve orada zaman harcadıklarını gösteremiyorsa, Google bunu içeriğinizin sıralanmaya değer olmadığının göstergesi olarak yorumlayacaktır.

Söz konusu olan sadece biraz düzenleme ve ufak tefek değişiklikmiş gibi görünebilir ama kullanıcı deneyimini iyileştirmek için blogunuza yapacağınız birkaç küçük dokunuş aslında çok önemlidir.

Buna iyi bir örnek dildir. Kitlenizin demografik bilgilerinin farklı ülkeler ve dil grupları üzerinde dağılım gösterdiğini fark edebilirsiniz.

Bu, dilinizi sadeleştirmek ve daha fazla video ile görsel içerik eklemek için iyi bir gösterge olabilir. Kulağa basit geliyor ama içeriğinizi erişilebilir hale getirmek gibi küçük adımlar, sıralamanızda ve dolayısıyla potansiyel trafiğinizde çok daha büyük bir etki yaratır.

Yavaş Sayfaları Belirlemek ve Çıkarmak

Sabırlı olmak genellikle hayran olunası bir özellikken, bu özelliğe günümüzün internet kullanıcıları arasında seyrek rastlanır. En son bir sayfayı ziyaret ettiğinizi ve resimlerin ya da videonun yavaş yüklendiğini düşünün.

Büyük ihtimalle vazgeçmiş ve başka bir seçeneğe geçmek için sayfadan uzaklaşmışsınızdır.

İnternet mağazalarındaki hızın önemi blog yazarları için de geçerlidir. Her ne kadar sayfanızı çok ilgi çekici videolarla ve otomatik olarak oynamaya başlayan içeriklerle doldurmak cazip görünse de, tüm bunlar sayfanızı ciddi anlamda yavaşlatabilir.

Google Analytics size hangi sayfaların yavaş yüklendiğine dair bir fikir verebilir. Böylece siz de söz konusu sayfaları iyileştirebilir veya çıkarabilirsiniz.

Minimalist yaklaşıma kendinizi çok fazla kaptırmadan önce, birkaç içerik sıkıştırma eklentisini göz önünde bulundurmanızda fayda var. Nihayetinde, sayfa boyutunuzu biraz daha tarayıcı dostu bir boyuta indirmek istiyorsunuz.

Sayfa hızınızı iyileştirdiğiniz zaman, dönüşüm oranlarında ve hatta arama sıralamalarında da daha iyi sonuçlar göreceksiniz. Böylesine basit ve hızlı bir düzenlemeye göre sonuçlar oldukça tatmin edicidir, o nedenle sayfa hızınızı iyileştirmeyi gündeminize aldığınızdan emin olun.

Kendi KPI’ınızı İzlemek İçin Raporu Kullanmak

Rutin ofis çalışmanızın dışında  KPI’lar (temel performans göstergeleri)  ile haşır neşir olmak kulağa tuhaf gelse de, performans hedefleri belirlemek blogunuzun başarısında önemli bir unsurdur. Ayrıca, Google Analytics gösterge tablosundan da doğrudan hedef belirleyebilirsiniz.

Kendinize hedefler koyarak blogunuzun sürdürülebilir bir hızda büyümeye devam etmesini sağlarsınız.

KPI hedeflerinizi belirlerken hangi alanları hesaba katacağınız konusunda yardıma ihtiyacınız olursa Google Analytics ana ölçümlerinden fikir alabilirsiniz:

• Takipçi artışı: haftalık, aylık ve 3 aylık gibi belirli periyotlarda organik takipçilerinizin artışının izlenmesi önemli bir ölçümdür.
• Sayfa görüntüleme: Sayfa görüntülemelerini belirli sayfalara özel görüntülemelerle karşılaştırarak, kitlenizin belli içeriklere düzenli olarak geri dönüp dönmediğini görebilirsiniz. Çoklu görüntülemeler sağlayan bir paylaşımınız varsa, onu daha yakından inceleyerek diğerlerinden ayıran özelliğin ne olduğunu bulmaya çalışın.
• Takipçilerin gruplandırılması: Takipçilerinizin ne kadarının yeni, ne kadarının ise geri dönen ziyaretçi olduğunu kontrol ederek sayfanızın nasıl daha çok kişiye ulaştığı ve arama sonuçları sayfasında ne kadar ilgi çektiği ile ilgili sağlam bir fikir edinebilirsiniz.

Aylık Raporunuzdan İpuçları Edinmek

Hedefler belirlemenize yardım etmesinin yanı sıra, aylık analitik raporlar potansiyel problemli yerleri belirleme konusunda da çok faydalıdır. İster yanlış bir yönlendirme isterse site dizininde yer almayan sayfalar olsun, analizler büyümenin önündeki bu potansiyel engelleri ortaya çıkarabilir.

Rapordan bir yapılacaklar listesi oluşturun ve soruların her birini hızla ele aldığınızdan emin olun.

Bunu düzenli bir şekilde yaptığınızda daha sorunlar oluşmadan onları öngörmeye başlayacaksınız. Ardından, takipçileriniz için daha istikrarlı ve arama motoru dostu içerikler oluşturacaksınız.

Büyümeyi İzlemek ve Konuyu Bir Bütün Olarak Ele Almak

Roma bir günde inşa edilmedi. Hedef koyarken ve blogunuzun gelişimini izlerken bunu aklınızdan çıkarmayın. Google Analytics ilk kaydolduğunuzda sorunlu alanlarla ilgili size hemen geri bildirim yapabilse de, organik arama yoluyla görüntüleme üzerine çalışmak daha yavaş bir süreçtir.

Ölçümleri takip edip başarınızdan ötürü kendinizi ödüllendirebileceğiniz gibi, blogunuzun büyümesinin ilk birkaç ayda çok hızlı gelişmemesi halinde ise kendinize fazla yüklenmemelisiniz. Belirli dönemler halinde (yıllık veya aylık) trafiği karşılaştırarak kitlenizin ne oranda ve ne kadar istikrarlı bir şekilde büyüyor olduğuyla ilgili net bir fikir de edinebilirsiniz.

Şunu unutmayın; sürdürülebilir bir yaklaşım izlemek başarıya daha yavaş adımlarla ulaşmak anlamına gelebilir ancak zirveye ulaştığınızda da neredeyse şaşmaz bir şekilde çok daha kalıcı bir platform haline gelecektir!

Blogunuz için hemen şimdi Google Analytics ile çalışmaya başlamak ister misiniz?

Google Analytics’in blogunuzun kitlesini arttırmaya nasıl yardımcı olabileceği konusunda daha fazla tavsiyeye mi ihtiyacınız var? Google Arama Konsolu rehberimizi inceleyebilir ve blogunuzu bu araçlarla nasıl destekleyebileceğinizi buradan öğrenebilirsiniz.