En iyi influencer moda pazarlama kampanyalarına 9 örnek

Sosyal medyanın önemli iletişim araçlarından biri haline gelmesiyle birlikte, influencer’ların da sosyal açıdan en yaygın olduğu zamanlardayız. Peki, gerçekte influencer’ların Instagram ve diğer platformlar üzerindeki etkisi nedir?

Sponsorlu paylaşımlar ve etiketlenmiş hikâyeler kazanç getiriyor mu, yoksa influencer pazarlamacılığının gücünden faydalanmanın daha iyi bir yolu var mı?

Kardashian ailesinden veya başka bir sosyal medya ünlüsünden destek görmenin marka bilinirliğini ciddi anlamda artırabileceği artık bir sır değil. Bu kişiler, hayran kitlelerine hızlı bir şekilde ve doğrudan ulaşabilir ve onları markanıza yönlendirebilirler.

Hatta ürününüz, güzellik veya fitness gibi bu kişilerin niş ilgi alanlarına hitap ediyorsa bu yöntem çok daha etkili olacaktır. Buna karşın, daha küçük ölçekli influencer’lar söz konusu olduğunda akla sıklıkla ROI (yatırım getirisi) meselesi gelmektedir.

Bundan, çok başarılı influencer kampanyalarının olmadığı anlaşılmamalıdır. Influencer pazarlama etkinliğinin ardındaki potansiyeli görmek için en etkili influencer moda kampanyalarından dokuz tanesini daha yakından inceleyelim.

Bu başarının arkasındaki etmenleri görmek için influencer çıkışlı en başarılı moda kampanyalarından dokuz tanesine göz atalım:

Daniel Wellington: Yaratıcı Değişikliğin Tam Zamanı

Influencer aracılığıyla pazarlama yöntemini benimsemiş bir şirket olan Daniel Wellington, influencer’ların satış üzerindeki etkisinin kanıtıdır. Saat üreticisi olan şirket, marka bilinirliğini sabit bir etiketleme yapısı ile özenle seçilmiş influencer’lar üzerinden yürütüyor.

#DWPickoftheDay ve #DanielWellington gibi sabit etiketler, Instagram’ın en popüler moda etiketleri arasında yer alıyor. Bu etiketleri bir başlangıç noktası olarak kullanan şirket, daha sonra influencer’ların sponsorlu paylaşımlarına standart yarışmalar ve indirimler ekliyor.

Sonuç mu? Güvenilir influencer’lardan sadık takipçi kitlelerine doğru yayılan ilgi çekici ve kazançlı bir içerik.

Diğer geleneksel pazarlama materyallerinden vazgeçen Daniel Wellington, ürününün öne çıkacağına güvenen, itibar sahibi bir marka olarak kendisini lanse etmektedir.

Tüketiciler markayı, gösterişli fotoğraf çekimlerinin ve abartılı kampanyaların olmadığı, otantik etkilere sahip kökleşmiş bir marka olarak görüyorlar. Paylaşımlarında saatleri öne çıkaran influencer’lar bile, FaceTune’da oynanmış görüntüler yerine doğal ve gerçekçi görseller sergiliyorlar.

Forever 21: Yeni Bir Perspektif

Kadın modası piyasasının halihâzırda çok kalabalık bir piyasa olması nedeniyle, Forever 21 standart fotoğraf çekimlerinden daha farklı bir şeyle soysal medya takipçilerinin karşısına çıkmak istedi. Tamamı takipçileriyle açık iletişim şeklini benimsemiş olan tanınmış influencer’larla işbirliğine girerek, Forever 21 bir dizi yenilikçi paylaşıma imza attı.

Geleneksel pozlar eşliğinde yeni ürünlerin tanıtımını yapmaları yerine, influencer’lardan giysileri deneme süreçlerini ele alan bir içerik oluşturmaları istendi.

Hangi ürünlerin üzerlerine tam oturduğu ve hangilerinin bazı düzenlemelere ihtiyaç duyduğunu belirtmeleri hoş karşılandı ve hiçbir düzenlemeye gitmeden olduğu şekliyle paylaşıldı.

Bir sonraki kreasyona yönelik samimi bir bakış yaratmak için gösterilen bu basit çaba ile Forever 21 sadece yeni ürünlerinin tanıtımını yapmakla kalmadı, aynı zamanda herkese hitap eden bir “arkadaşlarla alışveriş” atmosferi de yarattı.

İnfluencer’ların üzerlerine denedikleri giysileri satın almaya karar vermeleri bu videoların can alıcı kısmını oluşturuyordu. Yeterince iyi olmayan parçalarla ilgili samimi geri bildirimleri duymak, tüketicilere influencer’ların günlük hayatlarında hangi giysileri tercih ettiklerine dair bir ipucu veriyordu.

Zara: Dizginlerin Kontrolünü Paylaşmak

Cadde mağazası olan Zara, #iamdenim kampanyası için kendi ürünlerini yine tarz sahibi çizgisini koruyarak ve aynı zamanda herkese erişerek tanıtabilmek için tanınmış moda influencer’ları seçti. Bunu yapmanın en etkili yollarından biri, Teesh Rosa gibi anlaşmalı influencer’lara düzenli olarak yer verilen “Instagram kullanımı” idi.

Influencer’ların ürünlerine özel içerikler hazırlamasına izin vererek, Zara hakiki denim ürünlerinin sıradan, gerçek insanlara yönelik olduğu mesajını verdi.

Kot pantolon ve kot ceketleri tanınmış influencer’lar aracılığıyla sergilemek, fiyatların her keseye uygun olduğu mesajını vurgulayarak kampanyaya başarı getirdi.

Bu kampanya sonucunda Zara sekiz aylık bir sürede 4,6 milyon yeni takipçi kazandı. İşte yatırım getirisi diye buna denir!

Lululemon: Özgünlük Çalışmaları

Marka özgünlüğü söz konusu olduğunda tüketiciler oldukça bilinçlidir. Sosyal medyada çokça kullanılan bir dizi fotoğraf düzenleme uygulamalarına rağmen, takipçiler gerçek ve samimi marka mesajlarını halen kolayca ayırt edebiliyorlar.

Bu nedenle, Lululemon bu gidişatı değiştirmek gerektiğini fark etti ve daha mütevazı ve kolay erişilebilir hale geldi.

Geçen iki yıl süresince, markanın sosyal medya hesapları çeşitli tayt ve atletik giysilerin yer aldığı yüksek konseptli fotoğraf çekimlerinden, gerçek tüketicilerin günlük görüntülerine geçiş yaptı.

Karda oynayan veya yoga seansları arasında dinlenen kişilerin yer aldığı görüntüler artık çok daha tüketici odaklı ve bizzat tüketicinin kendisini içeriyor. Buna ilaveten, markayı temsil etmesi için seçilen influencer’lar artık klasik Instagram modelleri değiller.

Bunun yerine, marka sağlık ve fitness konularında öne çıkan popüler kişilerle –ve hatta birkaç Olimpik atletle çalışmaya başladı.
Markanın uluslararası düzeyde büyümeye devam etmesi ve dünya genelindeki büyük şehirlerde yer alan yeni mağazaları bu stratejinin daha etkili olduğunu gösteriyor.

Dr. Martens: Mağazada Kesintisiz Eğlence

Toplumsal gelişime katkıda bulunmak birçok markanın yaptığını iddia ettiği bir şeydir, ancak Dr. Martens bu konuyu birkaç adım öteye taşıdı. İngiltere tabanlı bu marka, Camden bölgesindeki ana mağazasında sadık müşterilerine farklı türden bir alışveriş deneyimi yaşatmayı denedi.

Mağaza içi konserler, ücretsiz saç kesimleri ve hatta botları isteğe göre düzenlemek için dövme sanatçıları getirmek son etkinliklerinden yalnızca birkaç tanesi. Daha geniş bir kitle bu etkinlikleri nereden takip ediyor?

Tabii ki özel canlı yayınlar ve kendin-yap seansları barındıran içerikler sonucunda 2,5 milyon takipçiye ulaşan Dr. Martens’in Instagram hesabından. Ürün Yönetimi Müdürü Darren Campbell bunu şöyle dile getiriyor, “Günümüzde ticaret bağlılığın yan ürünü haline gelmiştir.”

Swoon for Monsoon: Lüks Ama Bütçeye Uygun Bir Ortam

ManRepeller ve NET-A-PORTER gibi siteler, lüks markalar ile influencer’lar arasındaki ilişkiler için mükemmel bir ortam teşkil ediyor. Bu listeye Swoon for Mansoon’un da eklenmesi, yazı işleri ile e-ticareti birleştiren bu yeni akımın yalnızca lüks markalarla sınırlı olmadığını gösteriyor.

Hem telefon hem de tabletten erişilebilir olan bir site ve dijital dergiye sahip Swoon for Mansoon, bir moda markasına yeni bir soluk getirmesiyle influencer tabanlı içeriğin olağanüstü temsilcisi haline gelmiştir.

#CastMeMarc: Ezber Bozan Fikirler

Instagram’ın görsel gücünden faydalanan tasarımcı Marc Jacobs, gelecek sezona özel yüzler bulmak için #CastMeMarc kampanyası başlattı. Bir moda tasarımcısı olmanın yanı sıra medyatik bir kişilik de olan Jacobs’un bu girişimi, dışarıdan biriyle işbirliği yapmak yerine kendi markasını temsil eden bir influencer olması açısından harika bir örnektir.

İlgilenen kişilerin #CastMeMarc etiketiyle fotoğraflarını etiketlemelerini içeren kampanya, büyük bir hızla yayıldı ve gelecek moda sezonu için yeni yüzler bulunması konusunda başarılı oldu.

Bu kampanyanın bir diğer olumlu yanı ise, Marc Jacobs hayranları arasında gerçek bir marka ve bağlılık duygusu yaratmasıydı. #CastMeMarc aynı zamanda, Marketing Week tarafından yılın kampanyası olarak adlandırıldı.

THINX: Dikkate Değer Markalaşma

THINX, kadınların regl dönemlerinde sıvı geçirmeyen iç çamaşırları tasarlayan, faydalı amaçlara yönelik çalışmaları olan bir marka. Bir şirket açma konusunda atılan ilk adımlar, Miki Agrawal’ın dünya genelinde milyonlarca kızın regl dönemlerini kolayca geçirmelerini sağlayacak malzemelerden yoksun olduklarını keşfetmesiyle başladı.

Böylesine ileri görüşlü bir şirketin “Özel Dönemleri Olan Kişiler İçin” sloganıyla çıkması çok akılcı. Konunun muhataplarının kim olduğuna dair hararetli tartışmalara son veren THINX, konuyla ilgilenen küçük gruplardan Buzzfeed gibi büyük medya kuruluşlarına kadar birçok kesimin ilgisini çeken bir kampanyaya imza attı.

Bu kampanyayla ilgilenen bir diğer kişi ise, daha sonraki 2019 kampanyalarında yer alan komedyen ve influencer Ilana Glazer oldu.

Yeezy: İtibarı Artırmak

İşin içine Kanye West girince, bir ürüne dikkat çekmek çok zor olmasa gerek. Gelgelelim, henüz piyasaya sürülmeden bir markaya itibar kazandırmak çok kolay olmayabilir. Bu nedenle Yeezy Boost, yani Adidas ile Kanye West işbirliği influencer aracılığıyla pazarlamanın ilginç bir örneğidir.

Bu ayakkabının çıkışındaki en büyük hedef, insanların ürünün ayrıcalığını anladığından emin olmaktı. İlgili her influencer’a kutularca ürün göndermek yerine, marka ayakkabılarını temsil edecek sınırlı sayıdaki insanı özenle seçti.

Peki ya sonuç ne oldu? Başarı. Tüketiciler bu ürünün standart bir Adidas ayakkabısı olmadığını anlayınca ürünü bekleyenler listesi uzadıkça uzadı.

Buna ilaveten, bu ayakkabıların gördüğü özel ilgi, onları deneme şansını elde eden birçok influencer’ın bunu herhangi bir maddi kazanç sağlamadan yaptığını ortaya koydu.

Moda Influencer’ları ve Pazarlama: Buna Değer Mi?

Açıkçası, markanızı desteklemesi için moda influencer’larıyla işbirliği yapmanın birçok yolu bulunur. Standart sponsorlu paylaşımlar her zaman etkili olsa da, sosyal medya pazarlaması geliştikçe bunun etkileri daha belirgin oluyor.

Daha büyük etki yaratmak için dikkat çekmeniz gerekir.
Influencer seçiminizle, stratejinizle, hatta Yeezy Boost örneğindeki gibi influencer’ları kullanmayı tercih etmeyerek yaratıcı olabilirsiniz.

Bu kampanyaların başarısından ilham alın ve harekete geçin!