Bir Moda Blogu Nasıl Başlatılır? - Tam Kılavuz

Baktığınız her yerde neden bu kadar çok Instagram tarzı görsel olduğunu hiç merak ettiniz mi?

Neleri kast ettiğimizi anlamışsınızdır. Ayna önü özçekimleri, bir konsol üzerinde sanatsal biçimde düzenlenmiş kuru çiçekler veya yakın plandan pastel bir manikür…

Bu estetik kolaylıkla moda hakkında bloglamaya atfedilebilir.

Bu kılavuzda öğreneceksiniz:

  1. Moda hakkında bloglama tam olarak nedir ve buna nasıl başlanır?
  2. Nasıl Instagram influencer’ı olunur?
  3. Instagram influencer’ı olarak nasıl para kazanılır?
  4. Moda hakkında bloglamanın dünü, bugünü ve yarını
Kristabel Plummer
Kristabel Plummer
Son güncelleme Mart 8, 202142 dk.lık Okuma
Bir Moda Blogu Nasıl Başlatılır? - Tam Kılavuz
1

Moda hakkında bloglama nedir?

Basitçe ifade etmek gerekirse bir moda blogu, genelde bir bireyin kişisel bakış açısından gönderiler içeren bir çevrimiçi medya platformudur. Moda hakkında bloglama ilk yıllarından bu yana değişim geçirmişse de stratejik bir yaklaşımla 2021’de hala geçerliliğini koruyor.

Nasıl bir Instagram influencer’ı olunacağını daha önce hiç merak ettiyseniz ilk baştaki blog yazarlarının çoğunun günümüzde hala kullandığı aktarılabilir becerilerle başlamak akıllı bir hamle olabilir.

İçerik; orijinal fotoğraf, metin ve kolajların bir araya gelmesinden oluşabilir. Okurlar gönderilere yorum yapabilir ve bir topluluk oluşturulabilir.

Vogue gibi kuşe kağıda basılmış bir derginin aksine moda blogları, çeşitli insan gruplarının katılmasına imkan tanıyan, resmi olmayan ve deneysel alanlardır.

Büyük beden kadınlara yönelik sürdürülebilir moda hakkında düşüncelerinizi paylaşmak mı istiyorsunuz? Bu mümkündür.

Belki de Helsinki’deki sokak modası hakkında gönderiler hazırlamayı tercih edersiniz? Tereddüt bile etmeyin.

Doğru kişiyi tanımanıza veya daha üst konumdaki birilerinin altında çalışmanıza gerek olmaz. Bunun yerine, kendi yatak odanızda oturup gönderiler oluşturmaya başlayabilir ve bir topluluk oluşturabilirsiniz.

Bir moda blogu nasıl başlatılır?

Peki 2020’de nasıl yeni bir blog oluşturursunuz?

İlk ihtiyacınız olan, bir beyin fırtınasıdır.

Bir defter aldığınız gibi fikirlerinizi not almaya başlayın. Hangi konu veya trendler sizi heyecanlandırıyor? Temsil etmek istediğiniz ne?

Görsel esin kaynaklarını düzenlemek için gizli bir Pinterest panonuzun bulunması da faydalı olabilir. Gözünüz öne çıkan renkler, yazı tipleri veya ruh hallerinde olsun.

Kendinize sormanız gereken sorulardan bazıları bunlardır:

  • Potansiyel blogunuzu üç sözcükte tanımlayın.
  • İdeal okurunuz kim? Nerede yaşıyor, nelerle ilgileniyor ve kaç yaşında?
  • Blogunuz, hedef kitlenize neler sağlayabilir? Zaten buna benzer bir blog var mı?
  • Bir uzmanlık alanınız veya kişisel deneyimleriniz var mı? Farklı olarak ne sunabilirsiniz?
  • Hayranı olduğunuz herhangi bir moda blogu yazarı veya influencer var mı? Paylaşmak istediğiniz ortak özellikler neler?
  • Blogunuzda istemeyeceğiniz herhangi bir özellik var mı?

Moda blogunuzu nasıl adlandırırsınız?

Gerçek adınızı mı, bir deyiş mi yoksa daha soyut bir şey mi kullanmak istediğinize karar verin. İlkinin avantajı, kişisel marka çalışması için harika olması ve ileride başka niş içerik konularını da kapsamınıza dahil etmenize imkan tanımasıdır.

Adınızı kullanmazsanız bu sefer de ileride farklı dallara bölünerek bünyenize yazarlar dahil etmeniz daha kolay olabilir.

Sevdiğimiz blog adları

Moda blogu adları konusunda fikir yürütün ve mümkün olduğunca çok seçenek yazın.

Bir podcast’te bahsi geçerse not alması kolay bir ad mı? Sonuçlarda blogunuzla alakasız herhangi bir şey çıkacak mı? Google aramasıyla benzer herhangi bir blog veya işletme olup olmadığını kontrol edin.

Tüm ilgili sosyal medya kullanıcı adlarının da alınmamış olduğunu görmeniz önemlidir. İnsanların sizi nasıl bulacakları konusunda kafalarının karışmasını veya belirli bir platformda ekstra bir özel karakter veya simge (ör. “_”) olduğunu açıklamak zorunda kalmalarını istemezsiniz. Tutarlılığı amaçlayın ve gerekirse ufak değişiklikler yapın.

Bir misyon ifadesi oluşturma

İlk beyin fırtınanızı bitirdikten sonra misyon ifadenizi oluşturmaya başlayabilirsiniz.

Şuna benzeyebilir:

(BLOG ADI), (ADINIZ) tarafından Birleşik Krallık’ta hazırlanan bir Moda Blogudur ve ikinci el alışveriş ile sürdürülebilir bir gardırop oluşturmaya odaklanır.

Stil konusunda esin kaynağı, alışveriş yapılacak yerler konusunda tavsite ve giysilerde nasıl değişiklik yapılacağı konusunda ipuçları arayan (YAŞ ARALIĞI GİRİN) yaşlarındaki (CİNSİYETLERİ GİRİN) içindir.

(BLOG ADI) düzenli blog ve Instagram gönderileriyle insanların kendileriyle özdeşleştirebilecekleri ve makul fiyatlı moda içerikleri sağlamayı amaçlar.  

Bu sayede odak noktanızı koruyabilir ve içeriklerinizde tutarlı bir mesajınız olmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin, bir dikiş makinesi markası bir kampanya için iletişime geçerse çabucak bunun misyonunuzla aynı doğrultuda olduğunu görür ve kitlenizin bunu faydalı bulacağını bilirsiniz.

Bir blog tasarımı nasıl seçilir?

Marka çalışması çok önemlidir. Güçlü bir logo ve görsel kimlik, belirli duygular uyandırabilir ve sizi olmak istediğiniz yerde konumlandırabilir.

Bir blogun fark edilir bir logosu ve farklı cihazlarda gezinmesi basit bir UX (User Experience, Kullanıcı Deneyimi) tasarımı olması gerekir.

Buna bir proje olarak yaklaşarak size esin kaynağı olacak görseller, renk paletleri ve hoşunuza giden web tasarımı örneklerini toplamanız gerekir. Sadece beklendik yerlerle sınırlı kalmayın; tipografi fikirleri için dergi, kitap ve filmlere de bakın.

Marka kimliği için ayrı bir tasarımcıyla ve tam olarak istediğinizi elde etmek için bir web geliştiriciyle çalışmak daha kolay olabilir.

Proje için bir bütçe belirleyin. Marka çalışmasına yatırım mı yapacağınız yoksa mevcut bir şablonla mı çalışacağınız konusunda önceliklerinizi belirleyin.

Yeni geliştirmeler ve işlevler çıktıkça sitenizi dilediğiniz zaman yeniden tasarlayabileceğinizi unutmayın.

Moda blogunuzu nerede barındırmalısınız?

En yaygın olarak bilinen platformlar şunlardır:

Blogger en eski ve yaygın olarak bilinen servislerden olsa da birçok sınırı vardır. Barındırma ücretsizdir ve henüz çok yeniyseniz Etsy’de ucuz şablonlar bulabilirsiniz.

WordPress, bir ücretsiz seçenek, bir de kendini barındıran sürüm sunar. İnternetteki birçok site, kendini barındıran WordPress.org üzerinden çalıştığı için güvenilebilir ve yıllarca kullanılabilir.

Sınırsız imkan sunsa da kodlama konusunda derin bilginiz yoksa biraz karmaşık hale gelebilir. Ne var ki, SEO yönetimi ve ısı haritaları yükleme için faydalı eklentiler de kullanabilirsiniz.

Squarespace, yatırım bütçeniz büyük değilse profesyonel şablon tasarılarıyla çalışmanıza imkan tanır. Aylık abonelik; bir özel alan adı, barındırma hizmeti ve e-posta adresi içerir.

İleride e-ticaret mağazası işlevini eklemek de kolaydır. Dijital ürünler veya çevrimiçi hizmetler sunmaya başlamak istediğiniz zaman faydalı olabilir.

Blog içeriği takvimi oluşturma

Marka çalışmanız ve web siteniz tamamsa içerik üzerinde çalışma zamanı gelmiştir.

Ayrıntılı bir içerik takvimi oluşturarak ileriyi planlayabilir ve her şeyi en uygun zamanda gönderdiğinizden emin olabilirsiniz.

Hangi sıklıkta gönderi yayınlamak istediğinize karar verin. İster her gün ister iki haftada bir olsun, düzenli bir programınız olması ve buna sadık kalmanız en iyisi olacaktır. Bir gönderinin yayınlanması gereken günün önceki gecesi paniğe kapılmak istemezsiniz.

İster Ocak ayında ister başka herhangi bir ayda başladığınıza bakmaksızın Sevgililer Günü, Paskalya gibi önemli tarihleri veya planlamış olabileceğiniz tüm gezileri önceden işaretleyin. Böylece, gönderi yayınlamada tutarlı kalmak için elinizden geleni yapabilirsiniz.

Daha fazla esin kaynağı arıyorsanız Pinterest her yıl ayrıntılı trend raporları oluşturur. Bu, kültürel kaymaları ve tüketici davranışındaki değişimleri saptamak için faydalıdır.

Belki de bilinçli tüketim konusuna değinmek istiyorsunuzdur. Okurların yıl boyunca nelere odaklanabileceğine bakın ve festival modası, evden çalışma ve yılbaşı partileri için giyinmek dibi etkinlik ve deneyimlerle bunun arasında bağlantı kurun.

Bir fikriniz olduğunda bu fikirden yola çıkarak geriye doğru çalışın ve gönderi yapısını planlama, fotoğrafları çekme, yazı yazma ve sosyal medya gönderilerinin programını hazırlama için zaman çizelgesi oluşturun.

Artık temelleri bildiğinize göre Instagram’a geçelim ve bir Moda Influencer’ı olma sürecinin ayrıntılarına girelim.

DAHA FAZLA BILGI EDININ
2

Nasıl Instagram influencer’ı olunur?

1 milyarı aşkın aylık aktif kullanıcı sayısıyla Instagram’da bulunmak her moda blogu yazarı için kesinlikle mantıklıdır. Bu nedenle bu bölümün tamamını Instagram’a ayırdık.

Bir hatırlatmaya ihtiyacınız olursa her gün telefonunuzla ilk etkileşimde bulunduğunuz zamanı düşünün. Doğrudan bir bloga girmeniz mi yoksa önce Instagram’da aşağı kaydırmaya başlamanız mı daha olası?

Sürükleyici hikaye anlatımı uygulaması 10 yıl önce oluşturuldu; kalıcı ve yok olan içerikler üretmek için birden fazla yol sunuyor.

2012’de nasıl kartvizitler yerine blog adresleri kullanılmaya başladıysa şimdi de birçok kişi Instagram kullanıcı adınızı soruyor. Potansiyel takipçilerin markanızla ilk etkileşimi genelde budur.

Başlarda, esasen ayırt edici filtreleri nedeniyle sadece bir grup fotoğrafçı ve trend öncüsü uygulamayı kullanmaya başlamıştı. 2012’den itibaren, markalar, kampanyalarda bir blog gönderisinin yanında Instagram’da yer almayı da kampanyalara eklemeye başladı.

Pazarlamacıların %89’u Instagram’ın özelliklerini tercih ettiği için Instagram, influencer pazarlaması için en önemli kanallardan biri haline geldi. “Eyleme geçmek için esin kaynağı olduğu” ve bir kitleyle ilişkiyi güçlendirdiği söyleniyor.

Çoğu marka kampanyası artık bir haber akışı ve bir de Hikayeler bileşeni içeriyor. Göze çarpan IGTV ve Reels içerikleri oluşturabiliyorsanız karşılığında bir prim ücreti talep edebilirsiniz.

Trend alarmı: Uygulamada video izlemeye ayrılan zamanda %80 artış oldu. Yani, videolar ve Hikayeler eklemek, işletme hedeflerinize katma değer kazandırır.

Nasıl Instagram influencer’ı olunur?

Blog misyon ifadenizi planladıysanız bunu Instagram’da yapacaklarınızı belirlemek için kullanmak son derece kolaydır. Bilmeniz gereken en önemli şey neleri savunacağınız, hangi sınırları koyacağınız ve takipçilerinizin nasıl hissetmesini istediğinizdir.

Profilinizin biyografi kısmında 150 karakter paylaşabilirsiniz; bunu akıllıca kullanın. Ayrıca oluşturduğunuz diğer hesaplara veya etiketlere de bağlantı verebilirsiniz.

Temellerle başlayın. Konumunuz, niş konunuz, cinsiyet bildiren zamirler bulunan bir dilde yazıyorsanız zamirleriniz ve iletişim bilgileriniz. Emojileri ve noktalama işaretlerini yaratıcı biçimde kullanabilirsiniz ama bunlar da karakter limitinizden düşer.

Bir ipucu da adınıza örneğin “Londra”, “Orta Beden Stili” veya “Moda” gibi daha fazla açıklama eklemektir. Bu sayede insanlar bu terimleri arattıklarında profiliniz sonuçlarda çıkar.

Biyografinize bir bağlantı eklerken blogunuzda mobil uyumlu bir sayfa veya Linktree oluşturmak daha iyi olabilir. Henüz “yukarı kaydır” özelliğiniz yoksa bu özellikle faydalıdır. “Hakkımda” sayfanızı veya yakın zamanda bahsettiğiniz tüm önemli gönderileri Hikayeler’e dahil edebilirsiniz.

Daha fazla ayrıntıya girmek ve insanların uygulamada kalmasını sağlamak istiyorsanız Instagram Öne Çıkanları oluşturun. Gönderdiğiniz tüm 24 saatlik Hikayeler arşivlenir ve belirli kategorilere kaydedilebilir. Bunlar biyografinizin altında sonsuza kadar kalabilir.

“Hakkımda”, “Favori Gönderiler,” “SSS” ve “Reklam Bildirimi” önerilerden bazılarıdır.

Moda blogu içeriğinizi Instagram’a nasıl uyarlarsınız?

Bir blog gönderisi için bir dizi fotoğraf çektiyseniz bunları Instagram’da da kullanamamanız için herhangi bir neden yoktur.

“Sonbaharda leopar deseni kullanmanın 5 farklı yolu”nu gösterdiğiniz bir blog gönderisi, birkaç haftada yayınlayacağınız beş ayrı Instagram gönderisi olabilir. 1000 sözcük yazdıysanız önemli noktaları alarak görsel açıklamaları olarak kullanabilirsiniz.

Takipçilerin daha fazla ayrıntı görmesini istiyorsanız yukarı kaydırmalarla farklı platformlardaki ürünleri de tanıtabilirsiniz. Bu size zaman kazandırır ve haber akışında görünecek içeriği yayınlamanıza imkan tanır.

İçerik fikrinizi bulduğunuzda platformun nüanslarına göre işe yarayacak fotoğraflar çektiğinize emin olun.

Bunu planlama aşamasında düşünmeye başlayın. Instagram, haber akışı görsellerini 4:5 oranında ve Hikayeleri 9:16 oranında olacak şekilde kırpar. Bu yüzden bir dizi fotoğraf çektiğinize emin olun. Portre çekimleri, ekranın çoğunu kapladığından genelde tercih edilir.

Sadece blog gönderileri için görseller oluşturursanız başka herhangi bir yerde gönderi yayınlarsanız esas odak noktalarını kaybetme riski taşırsınız.

5 Çok yönlü görseller oluşturmak için ipuçları

  • Bir çekim listesi oluşturun ve bir ihtiyaç listesini de dahil edin. Bu bir giysi çekimiyse bu liste, “3 x tam vücut çekimi”, “3 x belden yukarı çekim” ve “3 x detay çekimi” içerebilir. Arasından seçim yapabileceğiniz daha fazla seçeneğin olması her zaman en iyisidir.
  • Kırparken daha fazla esnekliğe sahip olmak için uzaktan çekin.
  • Kompozisyonun bir telefonda nasıl görüneceğini hayal edin ve ona göre ayarlama yapın. Mümkünse görselleri gözden geçirin. Bu şekilde ne kadar fazla çekim yaparsanız buna alışmanız da o kadar kolay olacaktır.
  • Birden fazla açıyı deneyin. Fotoğrafçılık kurallarını takip etmek iyi olsa da bazen nerede yayınladığınız fark etmeksizin işe yarayacak şanslı bir kare yakalayabilirsiniz.
  • Bu aşamada bir video bileşeni eklemeyi göz önünde bulundurun. Bu, Instagram Hikayeleri veya çoklu görsel paylaşımı için kullanılabilir.

Kamerada nasıl öz güvenli görünebileceğiniz konusunda saplanıp kaldınız mı? Sosyal medya influencer’ı Quigley Goode tek başınıza, çift olarak veya daha geniş bir grupla nasıl poz verileceğine dair birkaç kılavuz hazırladı.

Instagram’da Yapılması ve Kaçınılması Gerekenler

Bunları Yapın:

  1. İçerik Üretici Hesabına Geçmek – Bu 2019 güncellemesi, moda influencer’larıyla klasik işletmeler arasındaki farkı ortaya koyuyor. Analizlerinizi görmenizi, demografik bilgilerinizi anlamanızı ve Ücretli Ortaklık özelliğinden faydalanmanızı sağlıyor. İçerik üreticilerin takip etmesi için Instagram tarafından oluşturulan özel bir hesap; ipuçları, röportajlar ve trendlerle düzenli olarak güncelleniyor.

  1. İşinize yarayan bir sistem oluşturmak İster fikirleri çabucak hayata geçirmek ister haftanın başında beyin fırtınası yapmak için birkaç saate ihtiyaç duymanız olsun, güçlü yanlarınızı düşünün. Verimlilik adına içerik çekimlerini toplu olarak yapmayı ve görsel açıklamalarını önceden yazmayı göz önünde bulundurun. Zorlandığınız belirli bir durum varsa size ilham veren hesaplara veya kaynaklara bakın. Uygulayarak kendi tarzınızda ifade edebileceğiniz herhangi bir şey var mı?
  2. Etiket listelerinizi güncellemeyi sürdürmek – Bu, içeriğinizi keşfedilir hale getirmenin en kolay yoludur. Niş içerik konunuzla alakalı bir karışım kullanın ve o etiketteki gönderilerin sayısı 100 binin üzerine çıktığında ise farklı şeylere geçin. Kendi trendleriniz veya seyahat çekimleriniz için kendinize özel etiketler oluşturmak isteyebilirsiniz.
  3. Deney yapmayı ve analiz etmeyi unutmamak – Reels’in kullanıma sunulmasıyla uygulama durmaksızın değişimini sürdürüyor ve insanlarla etkileşiminiz, insanlar yeni özelliklere uyum sağladıkça değişkenlik gösterebilir. Yaklaşımınızı taze tutmak için yeni formatlar, gönderi zamanları ve etiketler deneyin. Hafta içi her gün 13.00’te Canlı stil sohbetleri düzenleyerek kitlenizle ilgili daha da fazla bilgi edinebilirsiniz. Konfor alanınızın dışına çıkın! İnsanların paylaşmalarını, kaydetmelerini ve takip etmelerini sağlayan nedenlerin arasındaki farklılıkları görmek için gönderi bilgilerinize bakın.

Bunları Yapmayın:

  1. Takipçi ve beğeni satın almayın Her ne kadar takipçi sayınızı yükselterek ücretlerinizi kabartmak çekici görünse de bu aslında sahtecilik olarak sınıflandırılır. Markalar, bir kampanyanın başarısını ölçmek için analizlere bakar. Gerçek insanlar yukarı kaydırarak satın almıyorsa kampanyanın amaçlarını yerine getiremezsiniz. Bu, markaların influencer pazarlamasına güvenmesini daha zorlaştırır. Bu sektörün hayatta kalması için takipçilerle ilgili bir sonraki kilometre taşına çabucak ulaşmaktansa geleceği kolektif olarak düşünmek önemlidir.
  2. Bakış açınızı kaybetmek Bir fikri mükemmel hale getirmeye saatler harcadıktan sonra bir konseptin performansının kötü olması elbette heves kırıcı olabilir. İnsanların uygulamayla yıl boyunca etkileşimlerinin farklı olduğunu unutmayın ve tarafsız olarak düşünün. İnsanların tatile çıktığı ve telefonlarını sık kullanmadığı yaz aylarında Erişim sayısının düştüğünü fark edebilirsiniz. Belki de videoları daha az kişinin beğenmesinin nedeni, bunun en yapılası şey gibi görünmemesidir. Gösterim sayısı, kaydetme sayısı veya paylaşım sayısı gibi diğer metriklere bakarak gönderilerinizin ilgi çekip çekmediğini başka yollardan anlamaya çalışın.
  3. Hedef kitlenizi unutmak – Tek bir emoji gönderip binlerce beğeni kazanan bazı hesaplar olsa da kitlenize değer sunmak daha iyi bir uzun vadeli stratejidir. Görselleriniz üzerinden ilham kaynağı olabilir, uzmanlığa dayalı bilgi verebilir veya akıllı görsel açıklamalarıyla eğlendirebilir misiniz? Bir yerde saplanıp kaldıysanız takipçilerinizin en çok neleri beğendiğini ve nelerden kaçınmanız gerektiğini öğrenmek için Instagram Hikaye soru kutusu özelliğini kullanın.
3

Instagram influencer’ı olarak nasıl para kazanılır?

Bir Instagram influencer’ı olarak hayatınızı kazanmanın birçok yolu vardır. Bu bölüm, moda blogu işinizden para kazanmanın en yaygın stratejilerini size gösterecek.

Sponsorlu içerik

Influencer’ların ana gelir kaynağı; blog, Instagram, YouTube veya TikTok hesabında sponsorlu içerik oluşturmaktan gelir. Pazarlama kampanyaları ve dergiler gibi içerik yayıncıları her zaman var olmuşsa da şimdi bunların arasına influencer’lar da katıldı.

Birçoğumuz içerikleri bu platformlar üzerinden tükettiğimiz için pazarlamanın da buna uyum sağlaması gerekti. Markalar, belirli demografik segmentler için içerik üreticilerle beraber çalışabilir ve ürünler daha doğal ve alakalı bir şekilde sunulabilir.

Genelde bir marka iletişime geçerek brifing, son teslim tarihi ve istenen çıktıları belirtir; ücretlerinizi göndermeden önce bunun size uygun olup olmadığına ise sizin karar vermeniz gerekir.

İrtibat kişinizle bir ilişki kurduysanız ve pazarlama stratejilerine uyuyorsa markalara siz de yaklaşarak onları ikna etmeye çalışabilirsiniz.

Tüm ticari içeriklerin tüm platformlarda, genelde başta “REKLAM” ifadesini belirterek açık biçimde işaretlenmeleri gerekir.

Gelir Ortaklığı

Gelir ortaklığı bağlantıları, izlenebilen belirli bir bağlantı üzerinden bir satın alma işlemi yapıldığında içerik yayınlayanın komisyon kazanmasının bir yoludur. Tıkladığınızda bilgisayarınıza bir “çerez” gömülür. Aktifse (genelde 30 gün boyunca aktiftir) o siteden satın alınan herhangi bir şey sonucunda blog yazarı komisyon kazanır.

Gelir ortaklığı bağlantılarıyla satın alma, onlara ek bir maliyet oluşturmayacağı için kitlenizin sizi desteklemesinin harika bir yoludur (komisyon, toplam işlem tutarının üzerinden bir yüzdelik oran şeklindedir).

Moda blogu yazarları için başka gelir fırsatları

  1. Dijital ürünler – Otoportreler çekme, markalarla pazarlık etme veya hedef belirleme konusunda uzman mısınız? Becerilerinizi bir kurs, e-kitap veya web semineri üzerinden sunmayı düşünün. Bunlar, zaman bakımından daha fazla yatırım niteliği taşısa da ilk giderlerin sonrasında faydalarını görebilirsiniz. Bir blog gönderisinden daha fazla bilgi sunabilir ve uzmanlık konunuzu sergileyebilirsiniz.
  2. Podcast’ler Bu, bakış açınızı oluşturmanıza yardımcı olan daha uzun vadeli bir stratejidir. Podcast’ler, konuları sohbet biçiminde işlemenin harika bir yoludur ve dinleyicilerin etkileşimde kalmaları daha muhtemel olduğundan reklamcılar, podcast’leri sever. Bazı platformlar podcast üreticilerine ödeme yapar veya podcast’lerle gelir ortaklığı kodları ve marka sponsorlukları sayesinde para kazanılabilir.
  3. Danışmanlık Aktarılabilir becerilerinizden, markalar ve ajanslara danışmanlık sunarak faydalanabilirsiniz. Belirli bir ürün serisi için, içerik üretme veya influencer stratejisi konusunda tavsiyeye ihtiyaçları olabilir.
  4. Abonelikler Substack ve Patreon bültenler, uzun gönderiler ve podcast’ler için takipçilerinizden aylık abonelik ücretleri almanıza izin verir. 

Endişeleneceğiniz bir algoritma olmadığı için kitlenizle ilişkiniz üzerinde daha fazla kontrol sahibi olabilirsiniz, ayrıca tarafsız kalmanıza da imkan tanır.

  1. Ürün grupları – Bu, muhtemelen birçok influencer’ın rüyasıdır. Köklü markalar sizi bir ürün yelpazesi tasarlamaya davet ederek tek seferlik ücret ödeyebilir veya komisyon modeli kullanabilir. Zoella ile Etsy iş birliği veya Lorna Luxe’ün In The Style için çalışması bunlara örnektir.

Tüm yeni başlayan işlerde olduğu gibi ilk birkaç yıl işler belirsizliğini koruyabilir. Birikiminizin olması ve blog işinizi başka serbest işlerin yanında kurmanız önemlidir.

4

Moda Blogunun Tarihi

Artık tüm pratik bilgileri öğrendiniz. Oldukça çok, değil mi? Şimdi de arkanıza yaslanın ve moda hakkında bloglamanın tarihi üzerine bazı ilgi çekici bilgilerin keyfini çıkarın.

Moda blogları, 1990’lara uzanan “weblog”ların evrilmesiyle ortaya çıktı. O zamanlar işin içinde pek poz verme olmasa da yazı ve bağlantılarla dolu birden fazla sayfa olurdu.

Blogger (1999), WordPress (1993) ve Typepad (2003) gibi platformların ortaya çıkmasıyla içerik üretme çok daha doğrudan bir hale büründü ve herhangi bir kodlama becerisine ihtiyaç duyulmaz oldu.

Asıl stil blogu yazarlarının birçoğu The Fashion Spot (2001’de kuruldu) gibi forumlarda, aynadan çektikleri giysileri ve podyum hakkında yorumlarını paylaşarak başladı.

Diğer üyeler destek verir ve “sıradan” insanların kişisel stillerini takdir ederdi.

Yıl 2006 olduğunda moda bloglarının sayısı iki milyona çıkmıştı. Bu, birçok geleneksel moda yayınının çevrimiçi varlığının bulunmadığı bir zamandı.

O zamanlar kullanılan fotoğraf makinesi teknolojisi nedeniyle görseller asıl odak noktasında değildi. Bloglar genelde uzun biçimli gönderiler ve yorum zincirlerinde hararetli tartışmalar halindeydi.

2009’da standartlar daha da yükseğe tırmanmaya başladı. Moda blogu yazarları artık New York Moda Haftası’nda en ön sırada boy gösteriyordu.

Moda hakkında bloglamayı bu denli benzersiz bir olgu haline getiren nedir?

Eskiden bir moda gazetecisi veya manken olmak istiyorsanız karmaşık bir dizi stajın üstesinden gelmeniz veya genetik açıdan çok şanslı olmanız gerekiyordu. Editörlerin ve yeni mankenlerin peşindeki yetenek avcılarının da kendi ön yargıları olduğu ve kendi ahkamlarını kestiğini de söylemekte fayda var.

Moda blogu yazarları, ekosistemin içinde yeni bir rol oluşturdu. Bunlar, her seferinde geleneksel sektör geçmişine sahip olmasa da fotoğraf makinesinin önüne geçmek işinde son derece ilgili ve bu konuda hevesli kişilerdi.

Modanın gizli ve özel dünyası dışarı açılmaya başlıyordu.

Tarafsız yorumlar yerine kişisel görüşler üstünlüğünü ilan etti. Blog yazarları, lüks ürünlerin mağazalara gelmesini aylarca beklemektense podyum görünümlerini kendi gardıroplarında yeniden oluşturdu.

Bloglar, yeterince temsil edilmeyen grupların da katılım göstererek görsel kültürü daha iyiye dönüştürmelerine imkan tanıdı. “Fatshion” blogları, kıvrımlı ve büyük beden blog yazarlarının dergi sayfalarının dışında tutulmasına bir yanıt niteliğindeydi.

“Kusurları örten” olarak bilinen ürünlerle devam etmektense bu blog yazarları, ana akım medyada görülen ayıplayıcı söylemlere meydan okudu.

“Young, Fat & Fabulous” (Genç, Şişman ve Göz Alıcı) ve “Fat Girls Like Nice Clothes Too” (Şişman Kızlar da Güzel Kıyafetleri Beğenir) gibi adları siteler gururla sergileyerek kendi kitlelerini cesaretlendirdi ve istenebilir nitelikte bir bedenin neye benzediği konusundaki fikirleri yeni bir çerçeveye oturttu.

Bryan Boy ve Tommy Tom’a Milan Moda Haftası’nda Anna Wintour ve Suzy Menkes’in yanındaki ön sıra koltuklarının verilmesi, tarihin yönünü değiştiren anlardan biriydi. The New York Times “Blog Yazarları Modanın Ön Sırasına Çıkartma Yaptı” başlıklı bir makaleyle yanıt verdi.

İğneleyici başlığa rağmen gazete, bu ilk dalga influencer’ların bir şeyleri değiştirmek üzere olduğunu anlamıştı.

Ekonomik gerilemenin sonucunda Vogue, W ve Glamour gibi dergiler reklam gelirlerini kaybetmeleri üzerine derin kesintiler yapmıştı.

Moda blogları okur kitlesi kazanmaya başlıyordu ve yeni koleksiyonlardan anında bahsetme avantajına sahipti. Bunlar, okurlarıyla yorumlar ve geri bildirimlere yanıt vermeleri sayesinde güvene dayalı bir ilişki de kuruyordu.

Fırsatlar artmaya başlıyordu. “Sea Of Shoes”un o zaman 17 yaşındaki kurucusu olan Jane Aldridge, 2009’da Urban Outfitters ile iş birliği yaptı.

Basın etkinliklerine dijital içerik üreticiler de dahil olmaya başladı ve bu üreticiler gitgide trend belirleyiciler olarak kabul gördü. Yeni bir pazarlama türü doğuyordu.

Bunların aksi yönünde çalışmaya uğraşmak yerine Cosmopolitan dergisi, moda blogu yazarlarına yer vererek onlarla bağlantı oluşturmaktaki potansiyeli gördü. İlk blog ödüllerini 2010’da başlatarak oylama sayfalarına binlerce kişinin ilgisini çektiler.

Moda hakkında bloglama sadece bir hobi değildi; kişisel bir marka kurmanın, çevrimiçi bir portföy oluşturmanın ve ticari fırsatlar üzerinden para kazanmanın da bir yoluydu.

Moda hakkında bloglama son 10 yılda nasıl bir değişim geçirdi?

2020’de, bir moda blogu sunduklarınızın sadece bir kısmıdır. Instagram, YouTube ve TikTok gibi diğer platformların yükselişi oyunu değiştirerek “influencer”ın da yükselişini sağladı.

Bu yeni terim, bir kişinin dijital platformda bir profil oluşturduğu ve belirli bir kitleyi bir şey satın almaları veya belirli bir eyleme geçmeleri için etkileyebileceği anlamına geliyor.

Birçok “influencer” moda blogu yazarı olarak başladıysa da Instagram daha az yatırım gerektirdiği için önce Insatgram’la başlayanlar da influencer’ların büyük bir kısmını oluşturuyor. Bazılarının asıl öncülerle kıyaslandığında farklı motivasyonları da vardı.

Ne yazık ki, kimi zaman zararlı ürünleri tanıtan realite TV yıldızları veya ünlüleri ile influencer’ların bir arada anılmasından kaynaklanan birçok kafa karışıklığı söz konusu.

Influencer’lar, şu şekillerde de bilinebilir:

  • Blog yazarları
  • YouTuber’lar
  • TikTok yıldızları
  • İçerik Üreticiler
  • Dijital Üreticiler
  • Dijital Yetenekler
  • Girişimciler

Terimler akışkan ve sürekli değişken olabilir, bu nedenle nasıl algılandıklarına göre etiketlere takılıp kalmamanızı öneririz.

Bir magazin gazetesindeki bir gazetecinin karıştığı bir skandal düşünün. Bu, tüm sektörün batmaya mahkum olduğu anlamına mı gelir?

Moda hakkında bloglama hala geçerli mi?

En yeni satın aldıklarınızı sergilemek için bir blog gönderisi yerine bir dizi Instagram Hikayesi veya hızlı tempolu bir TikTok videosu yayınlamak daha anlamlı gelebilir.

Ancak bu, moda blogunun artık pabucunun dama atıldığı anlamına gelmez. Niş içerik konunuz ve içerik arşiviniz varsa bir blog, faydalı bir portföy işlevi görebilir.

Birçok sosyal medya platformuna kıyasla bloglar içinde kolayca arama yapabilir ve ilk yayınlama tarihinden yıllar sonra gönderiler keşfedebilirsiniz. SEO için iyi biçimde optimize edilmiş bir gönderi hala bulunabilir, Pinterest’te panoya iğnelenebilir ve trafik avantajları sağlayabilir.

Diğer yandan Instagram gönderileri kaldırılabilir, şikayet edilebilir veya gölge yasaklamaya maruz kalabilir. Görsellerinizin moderatörler tarafından algılanma şekli yüzünden tüm geçim kaynağınızı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.

Bir blog, ayrıca tamamen sahip olduğunuz tek platformdur. Her zaman kalıcılığını koruyan içerikler barındırmanıza imkan tanıyan güçlü bir temel olarak görün.

Her gün aynı yerde gönderi yayınlamaktansa akıllıca gönderi yayınlamak ve kitlelerin içerikleri nasıl tükettiğini unutmamak daha anlamlıdır. Önce alakalı bir fikir oluşturun ve ardından uygun platformu seçin.

Karen Blanchard, “Where Did U Get That” adlı sokak stiline odaklanan bloguyla öncüler arasındaydı. New York’taki gerçek insanların sokak tarzını belgeleyen popüler, enerjik röportajlara dayalı videolar yanında hala sitesini yürütüyor.

Bu format, kitlesinin giysilerin ardındaki insanlar hakkında bir fikir edinmesini sağlıyor. Bunu blog gönderilerinde yapması daha zor olurdu.

Moda blogu yazarları nasıl çeşitlendi?

Kitaplar, moda koleksiyonları ve hatta televizyon segmentlerinde moda blogu yazarlarını önlerde görmek son derece yaygın.

“In The Frow” ile tanınan Victoria Magrath’ın 2018’de yayınlanan “The New Fashion Rules” adlı kitabı ve Candice Brathwaite’in düzenli olarak televizyonda sabah kuşağı programlarına çıkması buna örneklerdir.

Moda blogu yazarlarının artık birden çok gelir elde etme yolu var. Bu yollar; fotoğrafçılık, danışmanlık, sunum, film yapımcılığı, tasarım, halka hitap etme ve etkinlik düzenlemeyi içerebilir.

Ayrıca güzellik, ev eşyaları, seyahat, kültür, aktivistlik, ebeveynlik ve kişisel gelişim gibi çok çeşitli konuları sosyal medyada ele alıyorlar.

Bu içerik üreticileri asıl web sitelerini terk etmiş gibi görünse de bir blog başlatmak size çok yönlü bir kariyer için gereken eğitimi ve aktarılabilir becerileri kazandırabilir.

2020’de, yeni ufuklara açılmanız, yeni medya biçimleriyle deneyler yapmanız ve sizi eşsiz kılanın ne olduğunu bilmeniz gerekir.

Moda influencer’ları için sırada ne var?

2020 birçok sektör için zorlayıcı bir yıl olduysa da dijital içerik üreticilerinin elinde heyecan verici bir fırsat var. Markaların 2022’ye kadar influencer pazarlamasına 15 milyar dolara kadar harcaması bekleniyor.

Sosyal medya yaşamlarımızda sarsılmaz bir yer edindiği için influencer’lar, marka ve tüketiciler arasında çok yönlü aracılar olarak fayda sağlayabiliyor. Sokağa çıkma yasağı sırasında geleneksel markalar üretimi durdurmak zorunda kaldıysa da influencer’lar ev stüdyolarında ürün çekimleri yapabildi.

“Markalar, çeşitli kanallara yayılmış pazarlamanın iyi bir iş olduğunun bir süredir farkında. Tüketiciler, daha kapsayıcı bir pazarlamaya olan isteklerini yıllardır açıkça belli etti. Ypulse’ın bir araştırmasına göre, Z ve Y Kuşaklarının %69’u markaların bir reklamda farklı mankenler kullanmasının olumlu olduğunu söylüyor.”

Vogue Business, Haziran 2020

YouTuber Jackie Aina, siyahlara yönelik güzellik influencer’larının nasıl toplumsal değişimin ardındaki itici güç olduğuna dair bir belgesel çekmek için kolları sıvadı. İçerik üretiminin yükselişi, yeterince temsil edilmeyen grupların bir sesi olmasını ve belki de başka herhangi bir yerde kendilerine hitap eden kimseyi bulamamış takipçilerine güç vermesini sağladı.

Ancak giderek artan tepkiler, ekonomik gerileme ve dünya çapındaki olaylar göz önünde bulundurulduğunda influencer’ların, içeriklerinin nasıl algılanabileceği konusunda dikkatli hareket etmeleri gerekiyor.

Dikkatli Olun – Kendi patronunuz olmak zordur. Tüm sektör gelişmeleri ve trendlerinden haberdar olmak size kalmıştır. Bültenler için ayrı bir e-posta adresi oluşturun ve kilit öneme sahip düşünce liderlerinin podcast’lerine abone olun. Business Insider, The Business Of Fashion, The Drum, Vox, PR Week veDigiday önerilen kaynaklardır. Becerilerinizi edinmek için kurslar arayın veya ekibinizi genişletmeyi düşünün.

Bir ağ kurmak – Ücretlendirme konusunda endişeleniyorsanız veya motivasyon konusunda zorluk çekiyorsanız benzer görüşteki diğer içerik üreticileri ile tavsiye paylaşımı için güçlerinizi birleştirmek faydalı olabilir. Bir Facebook Grubu veya Slack kanalı kurun ya da The Creator Union gibi daha geniş ölçekli bir kuruluşa üye olun. Bu 12 İngiliz influencer tarafından kuruldu ve ödeme, sözleşmeler ve anlaşmazlıklar söz konusu olduğunda kişilerin uygun korumaya sahip olmalarını sağlamayı amaçlıyor.

Ruh sağlığınıza dikkat edin – Ekranlarda geçirdiğiniz zamanlar, eleştirilerle başa çıkma ve sizin gibi diğer influencer’ların neler yaptığının farkında olma derken işlerin ruh sağlığınız üzerinde olumsuz etkisi olabileceği zamanları fark etmek önemlidir. Sosyal medyadan molalar planlayın ve karşılaşabileceğiniz sorunlarla başa çıkmak için bir terapist veya koçla görüşmeyi düşünün. Başa çıkma mekanizmalarınızın ve tartışmak için yeterli alanınız olması, durumları farklı biçimde görmenize yardımcı olabilir.

Moda hakkında bloglama 2020’de çok farklı görünebilir ama hala heyecan verici fırsatlar ve bu karışıma kendi sesinizi de ekleyerek kültüre daha iyiye doğru yön vermeniz için bir potansiyel barındırıyor.

Eksiksiz kılavuzumuzla bir etki bırakmak için ihtiyacınız olan her şey elinizde.

İçerikler